29 Ekim 2010 Cuma

Söyle bana ben ne yapam?

  Anılla bir yolculuk yapalım dedik başımıza gelmeyen kalmadı. Bilemedim ki nereden başlayayım? Yüksek hızlı trene sabahın yedisinde bilet almamızdan mı, uyanamayacağımızı bildiğimiz için sabaha kadar uykusuz kalmamızdan mı, bu trenin tam bir buçuk saat rotar yapmasından mı, yoksa tam tamına üç saat beynimizin içine sıçan; taramalı tüfek gibi hızlı konuşan, susmak bilmeyen, konuşacak her tür konusu olan, tipik AKP'lı, Tayyip Amca bıyıklı, saçları yandan ayrılmış enteresan amcayla 3 saat aynı vagonda olmakdan mı?
 İşkenceydi resmen!
 Enteresan amca İsmail yk'dan senin için gelsin bu parça:sevgilerimle:)

23 Ekim 2010 Cumartesi


Buraya bir şey yazıcam  söz veriyorum ama o gün bu gün değil.
Söz gerçekten yazıcam ya...
Yazmalıyım!

10 Ekim 2010 Pazar

Eskişehir=Soğuk

soğuk lan tipe bak..
  Tipik Eskişehir havası: soğuk, buz gibi, nalet(!)... Tabi bunu biliyorken benim bavuluma converse, atlet badı, kapri pantalon, şort falan koymam da ayrı bi salaklık olsa gerek. Yahu burası bir nevi Sibirya olmuş! Hava acaip soğuk, ayaz insanın resmen iliklerine işliyor...

  Ama bu havalarda en çok sevdiğim şey sokaktaki insanları incelemek...

  Tip tip, çeşit çeşit insan olması Eskişehir'ın zaten bir özelliği; fakat kışın tipler daha çeşitli daha bir enteresan oluyor sanki... Bu insanları gruplara ayırabiliriz:

  Mesela birinci grubumuzun adı 'ateşli grup' olsun. Bu grup üyeleri genelde sarı uzun ve fonlu saçlarıyla İİBF kızları yahut kendini Rihanna ya da Lady Gaga zanneden GSF kızlarından oluşuyor. Millet kat kat; atkı, bere, eldiven, mont modundayken bunlar içlerindeki ateşten olsa gerek şort ya da mini etekleriyle boy gösterirler Yunus Emre Kampüsü ve Eşkişehir sokaklarında... Birde üşüseler bile üşümüyormüş gibi yapabilmek için çok efor sarfederler ve bu konsantre hali onları daha bir suratsız daha bir nalet yapar.

  Gelelim ikinci grubumuza, bunlar ise 'Hay s.keyim böyle havayı! Neden İzmir yazmadım ki??' grubudur. Bu grup insanı genellikle ılıman iklim insanlarından oluşur. Mevsim değişikliğinden dolayı neredeyse hepsi grip olmuştur. Bu gruba dahil olan insanları ise kıpkırmızı burunlarından, üst üste giyinmelerinden ve gripten dolayı tıkalı burunlarından nefes alamadıkları için gün boyu acık ağızlarından tanıyabilirsiniz...
  
  Diğer grup ise benimde içinde bulunduğum 'salaklar grubu'dur bence. Bularda hastadır fakat mevsim değişikliğinden değil üstlerine kışlık giyecek bir şeyler getirmemelerinden.. Bunlarıda montları olmamasından, yağmur yağarken ayaklarınaki converselerden, montları olmadığından üst üste 4 hırkayı giymelerinden tanıyabilirsiniz...

  Eskişehir değişik bir memlekettir. Bütün kış havasına söversiniz, donarsınız, hasta olursunuz ama Eskişehir Eskişehir'dir işte... 
Değişiktir O ya...